Ahmet Kaya (Ankara – 1977)

25 yıl sonra

‘72 ulu çınar’  hep birlikte bir yerlerde  Ulu-ulu çınarların gölgesinde buluşmuşlar.

Yemişler, içmişler, Köklerini bulundukları yerlere nasıl saldıklarını, buluşmaya gelebilmek için köklerin ne kadar zorluk çıkardığını ve hatta,

bir zaman sonra, gölgesinde oturdukları ulu ulu çınarlardan

daha görkemli olacaklarından bahsetmişler.

75 fidan olarak1974 yılında bir araya geldiklerinde ‘a’ grubu

fidanların hiç fire vermediklerini,  ‘b’ grubu fidanlardan üçünün, ramazan bayram ında, “önce canan” diyerek koparıldıklarını,

Şen olmalarına ve elma ve portakal bahçelerinden gelmelerine rağmen, çıtak ve aslan ın nasıl bodur kaldıklarını, diğerlerinin de asansör ile çıkılabilecek boya nasıl ulaştıklarını,

Çay‘larla beslenen ve göçmen kuşlarının yeni doğan güneşin önünden süzülerek konduğu bu çınarlarda hayat ın her zaman canlı olduğunu,

Dere li, tepe li ; aktaş lı, sert kaya lı; dört tarafı deniz ile çevrili Anadolu topraklarına nasıl yayıldıklarını, bunun için yapılan fedakarlıkları

Sağlam temel ve erdem aldıkları ve olgunlaştıkları okulda dalga geçtikleri öz benliklerinin yanısıra

Artık tanır ve ölçer durumda oldukları dünyanın ve Adem ile Havva’ dan bu yana insanlığın nereye gittiğini,

içlerinden bazılarının nasıl eren lere karıştığını,

Ormanların nasıl yok olduğunu, kayış dağındaki suna larla ile birarada kaçmaz ve yılmaz kaplan ların bulunduğu  bir dönemin ülke topraklarını,

Turanı ,enternasyonali ve diğer ütopyaları,

1977 yılında ayrılığa en çok direnene-ekime kadar-  herkesin özenç’le kıvançla nasıl baktığını,

konuşmuşlar, eğlenmişler.   

Maliye Okulu için ilk kez 2002 yılında oluşturulan maliyeokulu-org sitesinin web geçmişinden alınmıştır.