BELEDİYE TAHSİLAT İŞLEMLERİNDE KONTROL FAALİYETLERİ, MALİ VE CEZAİ SORUMLULUKLAR

1. Giriş

Bilindiği üzere, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Çalışma Yönetmeliği’nin 11. maddesine istinaden yürürlüğe konulan 14.04.1993 gün ve 242-1-21/857-6  sayılı genelge kapsamında, özel idare, belediye ve bunlara bağlı işletme ve birlikler tarafından icra edilen tahsilat işlemlerinin denetimleri, valilik ve kaymakamlıklarca oluşturulan “Denetim Komisyonları” aracılığı ile her yıl Ocak ayı içerisinde yapılmaktaydı.

Ancak, 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren (mülga) 5272 sayılı Belediye Kanunu ve 01.01.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun içerdiği düzenlemeler, söz konusu tahsilat denetimlerinin hukuki dayanaklarını sorgulanmasına neden olmuştur.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 25. maddesinde, il ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10 binin üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl Ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından denetim komisyonu oluşturması öngörülmüştür. (5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 28. maddesine göre bu hüküm, büyükşehir, büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerini de kapsamaktadır.)

Aynı Kanun’un, 55. maddesiyle de belediyelerde iç ve dış denetimin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun hükümlerine göre yapılacağı; mali işlemler dışında kalan diğer idari işlemlerin, İçişleri Bakanlığı, belediye başkanı veya görevlendireceği elemanlar tarafından da denetleneceği belirlenmiştir. Tahsilat iş ve işlemlerinin, mali işlemlerden olduğu açıktır.

Ayrıca, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 68. maddesi, mahalli idarelerin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerini kapsayan dış denetimlerinin Sayıştay tarafından yapılmasını hükme bağlamıştır.

Yukarıdaki gelişmeler çerçevesinde İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yayımlanan 8.2.2005 tarihli, “Tahsilat denetimi” konulu, 2005/17 sayılı Genelge’de aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

“…Bu durumda, vali ve kaymakamlarca teşkil edilen denetim komisyonlarınca mahalli idarelerin tahsilat denetimlerinin yapılması, yeni yürürlüğe giren mevzuatla örtüşmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, valilik ve kaymakamlıklara mahalli idarelerin tahsilat işlemlerinin yapılması görevini veren ilgi genelgemiz yürürlükten kaldırılmıştır.”

Tahsilat denetimlerinin kaldırılmasıyla ortaya ciddi bir denetim boşluğunun çıktığını düşünmekteyim. Nitekim, 01.01.2006 başından beri Sayıştayın vezne ve tahsilat denetimi yapmaması, iç denetçi atanmaması veya atanan iç denetçilerin bu yönde yeterli ve ayrıntılı denetim yapmamaları/yapamamaları gibi deneyimler, böyle düşündürtmüştür.

Diğer taraftan, basına da yansıyan zimmet ve görevi kötüye kullanma gibi olumsuz gelişmeler nedeniyle, belediye tahsilat işlemlerinin oldukça yüksek risk bulunan işlemler olduğu açıktır.

Belediye tahsilat işlemlerinde yapılan hata, usulsüzlük veya yolsuzluk olayları zincirleme sorumluluk getirmektedir. Yeterli kontrol önlemlerinin olmadığı, kontrol faaliyetlerinin sistematik yapılmadığı ortamda, denetim ve kontrol faaliyetlerindeki eksiklikler, bu konudaki sorunların çığ gibi büyüdüğünü düşünmemize sebep olmaktadır:

“…Sanığın, belediye mezbaha müdürlüğünde tahsildarlık görevi yaptığı sırada, tahsil ettiği bir kısım paraları 1 yıl 9 ay gibi gecikmeyle vezneye kendiliğinden yatırdığı, bu suretle paranın nemasından faydalandığı anlaşılmakla, faydalandığı nema miktarı bilirkişiye tesbit ettirildikten sonra kullanmak zimmeti suçundan mahkumiyetine karar verilmelidir.

Daire:5 Tarih:04.05.1994
Esas No:1994/1244
Karar No:1994/1542
ÖZET: Somut olayda dosya kapsamından, banka içi kayıtlara göre yapılan araştırma üzerine olayın açığa çıktığı anlaşılmış olup, eylemin banka dışı araştırmayı gerektirmeyecek nitelikte iç denetimle ortaya çıkabilecek şekilde basit zimmet suçunu oluşturduğu sabittir. Sanığın müdürlüğünü yaptığı bankanın özelleştirme kapsamına alındığı ve suç tarihinden önce özelleştirilmiş olduğu da gözetilerek, sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 4389 sayılı kanunun 22/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmelidir. (7. CD. 2005/13561 E.,2006/10771K.)”

“… Sanığın zimmetinin dairesindeki kayıtlarla saptanmasına olanak bulunmayıp ancak telefon ücretini yatıran abonelerin başvurmaları üzerine idare müfettişince  yapılan araştırma ve  soruşturma sonunda ortaya çıktığı, dolayısıyla eylemin ihtilas niteliğinde olduğu ve zincirleme biçiminde devam ettiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.(5.C.D.-7.2.1985-4815/448)

“… Belediye Başkanlığının 17.01.2005 günlü “sanığın tahsilat şefi” olarak görev yaptığı sırada zimmet suçunu işlediği iddiası ile savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine başlatılan soruşturma sırasında alınan 14.02.2005 tarihli bilirkişi raporunda sanığın “su tahakkuk ve tahsilat servisinde şef olduğu ifade edilmesine rağmen, yargılama aşamasında alınan heyet raporunda “su tahakkuk şefi olarak görev yaptığı ve birimin yetkilisi olduğu” belirtilerek görev konusunda çelişki yaratıldığı gibi, Belediyenin cevabi yazısının da hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı nazara alınarak, sanığın tahakkuk ve tahsilat şefliklerinden hangisinde görev yaptığı veya her iki birimin tek şeflik olarak sanıkta toplanıp toplanmadığı, para tahsili görevinin ya da şef olması sebebiyle veznedeki para üzerinde koruma ve gözetim sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, fiilen para tahsili ile görevlendirilip görevlendirilmediği hususları kurumdan sorularak sonucuna göre; para tahsili veya koruma ve gözetim görevinin varlığı halinde eyleminin zimmet suçunu, aksi halde abonelerin bir kısmının işlemleri yapacağı veya yaptıracağı düşüncesiyle kendisine verdikleri paraları kayıtlara geçmeyip vezneye teslim etmeyerek mal edinmesi fiilinin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik araştırma sonucu suç niteliğinin tayin ve tespiti ile yazılı şekilde hüküm kurulması, YARGITAY 5. Ceza Dairesi 2008/8302 E.N , 2011/70 K.N.”

Uzun yıllar kontrol ve denetim faaliyetlerindeki eksiklikler nedeniyle, basit zimmet olaylarının arttığını ve denetim görevinin ihmali gibi zincirleme sorumluluğu bulunan görevliler için ciddi risklerin beklediğini tahmin etmekteyim:

KARAR – 1:

ZİMMETE NEDEN OLMAK (Sanıkların Denetim Görevlerini Yerine Getirmedikleri – Zimmet Eylemini Gerçekleştiren Sanığın Basit Zimmet Suçundan Mahkumiyetine Karar Verildiği/Görevini İhmal Eden Sanıklar Hakkında da Zimmete Neden Olmak Suçundan Mahkumiyet Kararı Verileceği)

BASİT ZİMMET (Zimmet Eylemini Gerçekleştiren Sanığın Basit Zimmet Suçundan Mahkumiyetine Karar Verildiği – Denetim Görevini İhmal Eden Sanıklar Hakkında da Zimmete Neden Olmak Suçundan Mahkumiyet Kararı Verileceği)

5237/m.251

ÖZET : Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmak suçundan sanıklar hakkında işletme sorumlusu ve idari mali sorumlu olarak görev yapan sanıkların, veznedarların günlük ve aylık tahsilât listelerinin bilgisayardan çekimini yaptırıp kontrol etmeyerek diğer sanığın zincirleme zimmet suçunu işlemesine neden oldukları, mahkemece de bu sanığın eyleminin oluşa uygun olarak basit zimmet suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekir. YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2009/5669 K. 2009/7303 T. 15.6.2009

KARAR – 2:

“…Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmak suçundan sanıklar hakkında işletme sorumlusu ve idari mali sorumlu olarak görev yapan sanıkların, veznedarların günlük ve aylık tahsilât listelerinin bilgisayardan çekimini yaptırıp kontrol etmeyerek diğer sanığın zincirleme zimmet suçunu işlemesine neden oldukları, mahkemece de bu sanığın eyleminin oluşa uygun olarak basit zimmet suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekir.” Yargıtay 5. Dairesi  E.  2009/5669 K. 2009/7303 T. 15.6.2009

KARAR – 3:

“…Belediye muhasebecisi olan sanığın, tahsildar Necdet’in hesaplarını kontrol ve teftiş yetkisi bulunduğu ve görevini yerine getirmemek sonucu zimmetin vukuuna sebebiyet verdiği anlaşılmasına göre, eyleminin T.C.K’nun 203. Maddesine uygun bulunduğu gözetilmeden T.C.K’nun 230. Maddesi ile hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 5. Ceza Dairesi 7.2.1989-4992/311

Tahsilat işlemlerinde temel risk muhasebe yetkilisi mutemedi işlemleridir. Muhasebe yetkilisi mutemetleri, muhasebe yetkilisi adına ve hesabına para ve parayla ifade edilebilen değerleri geçici olarak almaya, muhafaza etmeye, vermeye, göndermeye yetkili ve bu işlemler ile ilgili olarak doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olan kamu görevlilerini ve yetkili memurları ifade etmektedir[1]. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere tahsildar, icra memuru, ambar memuru, tevzi memuru veya veznedar gibi unvanlarla görev yapanlara muhasebe yetkilisi mutemedi denmektedir.

Bu çalışmada, belediyelerde görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını yürütürken uymaları gereken mevzuatı değerlendirmeye ve bununla birlikte belediye gelir birimlerinin önemli bir parçası olan tahsilat sürecinin etkinliğini, bu süreçte görev alanların sorunlarını tartışmaya çalışacağız.

2. Belediyelerde Görev Yapan Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Çalışmalarına Yön Veren Mevzuat Düzenlemeleri

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını düzenleyen temel mevzuat hükmü 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 61. maddesidir. Söz konusu maddenin son fıkrasında, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin kısa tanımlaması yapılmış, doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olduğu belirtilmiş ve diğer hususların bir yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Sözü edilen yönetmelik, Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik[2] olup, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin görevlendirilmelerini, yetkilerini, denetimini, tutacakları defter ve belgeleri ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları içermektedir.

Diğer taraftan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin[3] “Kasa Hesabının” açıklandığı 50.maddesinde de muhasebe yetkililerinin çalışmalarını düzenleyen mevzuat hükümleri bulunmaktadır.[4]

Konuya belediyeler açısından bakıldığında, 1958 tarihli Belediye Tahsilat Yönetmeliği[5] de, tahsilat servislerinin çalışmasına ve tahsilat sürecine ilişkin hükümler ile tahsildar veya icra memuru gibi muhasebe yetkilisi mutemetlerinin (eski adıyla sayman mutemedinin) çalışmalarını düzenleyen hükümler içermektedir.

3. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri

Mahalli İdareler Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin 5.maddesi gereği, tahsildar veznedar, mutemet gibi kadrolar idari hizmetler grubunda yer alıp, görevde yükselmeye tabidir. Zorunluluk bulunması halinde yukarıda unvanları belirtilenler dışında, muhasebe yetkilisi adına para ve parayla ifade edilebilen değerleri almak, vermek, vezne ve ambarlarda muhafaza etmek üzere kamu idarelerinin görevli personeli arasından, ilgili muhasebe yetkilisinin de muvafakatı alınarak seçilen personel, harcama yetkilisi tarafından muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilebilir.

Ayrıca, özlük hakları ödemelerinin yapıldığı muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında bulunan birimlerde görev yapan personelin, görev yapılan yerdeki aynı bütçeli diğer idarelere hizmet veren muhasebe yetkilisine bağlı mutemet olarak görevlendirilmesi de mümkündür.

Muhasebe yetkilisi mutemedi olarak seçilen görevlinin adı, soyadı, görev yeri, unvanı ve imza örneği ile görev ve yetkileri ilk görevlendirmede muhasebe yetkilisine yazılı olarak bildirilir.

Görevlendirmelerin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılması oldukça önemlidir. Çünkü bu şekilde görevlendirilmeyen ve yetkili kılınmamış hiçbir kimse kamu idaresi adına para tahsil edemez, değerleri alamaz, gönderemez ve ödeme yapamaz.[6]

Burada dikkat çekmek istediğimiz husus harcama yetkililerinin de muhasebe yetkilisi mutemedi görevlendirebileceğidir. Zorunluluk bulunması halinde yukarıda unvanları belirtilenler dışında, muhasebe yetkilisi adına para ve parayla ifade edilebilen değerleri almak, vermek, vezne ve ambarlarda muhafaza etmek üzere kamu idarelerinin görevli personeli arasından, ilgili muhasebe yetkilisinin de muvafakatı alınarak seçilen personel, harcama yetkilisi tarafından muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilebilir. Ayrıca, özlük hakları ödemelerinin yapıldığı muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında bulunan birimlerde görev yapan personelin, görev yapılan yerdeki aynı bütçeli diğer idarelere hizmet veren muhasebe yetkilisine bağlı mutemet olarak görevlendirilmesi de mümkündür.

4. Belediyelerde Görev Yapan Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinde Kefalet Uygulaması

2489 sayılı Kefalet Kanunu kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe yetkilisi mutemetleri, aylıklarını tam olarak almaya başladıkları tarihten itibaren kefalete tabi tutulur. İl özel idareleri ve belediyeler için Kefalet Sandığı[7], 2489 sayılı Kefalet Kanun’un 13.maddesine dayanılarak, İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kurulmuş olup, ayrıca tüzel kişiliği de mevcuttur.

Özel İdare ve Belediyelerde kefaletli göreve başlayan personeller için, ilgili kurum tarafından, kefalete bağlanacak personel için cüzdan isteme belgesi tanzim edilerek (künye pusulası olarak adlandırılan cüzdan isteme belgesi, İçişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde bulunmaktadır) cüzdan istenmesi gerekmektedir. Sandığa ulaşan künye pusulasına dayanılarak, adı geçen kefaletli personele sıra numaralı cüzdan gönderilerek kefalete bağlanacaktır.

Kefalet aidatı; giriş aidatı ile aylık aidattan meydana gelir. Giriş aidatı; (1500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Giriş aidatı, ilk taksiti kefalete bağlı görevde tam olarak alınan ilk maaş veya ücretten başlamak üzere dört eşit taksitte kesilir. (ÖRNEĞİN; 2009 Yılı memur maaşlarına uygulanan Temmuz ayı göstergesi 0,05592 dir. 0,05592×1500=83,88-TL.toplam giriş aidatıdır. Bu rakamı taksit sayısına böldüğümüzde; 83,88:4=20,97.TL giriş aidatı aylık taksidini bulmuş oluruz.

Aylık aidat; (100) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Aylık aidat, giriş aidatının tamamının kesilmesini izleyen aydan itibaren her ay maaş veya ücretten kesilir. (ÖRNEĞİN; 2009 Yılı memur maaşlarına uygulanan Temmuz ayı göstergesi 0,05592 dir. 0,05592×100=5,59TL normal aidattır. Giriş aidat bitiminden itibaren kesilir.)[8]

5. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Çalışma Esasları

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını nasıl yürüteceklerini, söz konusu görevlileri iki gruba ayırarak incelemekte yarar görüyoruz. Birinci grupta, muhasebe biriminde görev yapanlar, ikinci grupta ise muhasebe birimi hizmet binası dışında veya muhasebe biriminin bulunduğu yerin belediye hudutları dışında görevlendirilen yer almaktadır.

Birinci grupta yer alan görevliler, tahakkuk belgelerine dayanılarak yapılan vergi ve benzeri tahsilat karşılığında “Vergi Dairesi Alındısı”[9] , vergi tahsilatları dışında, muhasebe birimlerince nakden veya çekle yapılan her türlü tahsilat, veznelere teslim edilen tahvil, hisse senedi ve hazine bonosu gibi menkul kıymet ve varlıklar ve kıymetli ayniyat, banka teminat ve garanti mektubu ile şahsi kefalete ilişkin belgeler karşılığında ise “Alındı Belgesi”[10] düzenlemektedirler. Mükellefler adına emanete alınmış tutarlardan vergi veya diğer borçlarına mahsubu gerekenler ve mahsuben yapılan diğer tahsilat için “Mahsup Alındısı”[11] düzenlenir.

Bu grupta yer alan görevliler, bir gün içinde nakden tahsil olunan her türlü vergi, resim, harç ve fon gibi gelirler ile diğer tahsilat yardımcı hesaplar itibarıyla “Tahsilat-Takipli Alacaklar Tahsilat-Tahakkuk Bordrosuna”[12] kaydeder. İki nüsha olarak düzenlenen tahsilat bordrolarının birinci nüshası veznede, ikinci nüshası ise muhasebe biriminde saklanır. Tahakkuk servislerince günlük olarak düzenlenip tahakkuk kaydının yapılması için muhasebe servisine verilen tahakkuk bordroları iki nüsha düzenlenir. Birinci nüshası muhasebe servisinde, ikinci nüshası ilgili tahakkuk servisinde saklanır.

Bir gün içerisinde tahsil edilen paralardan, ertesi gün kasadan yapılacak ödemeler için Maliye Bakanlığınca belirlenen limit alıkonularak fazlasının, düzenlenecek teslimat müzekkeresi[13] ile bankaya yatırılması zorunludur.

İkinci grupta yer alan tahsildarlar tarafından yapılan tahsilat için “Tahsildar Alındısı”[14], tahsildar alındısı ile yapılan tahsilatlar dışında “Muhasebe Yetkilisi Mutemedi Alındısı”[15] kullanılır.

Bu alındılar üç nüsha olup, bir nüshası parayı yatırana, bir nüshası ilgili servise verilir. Tahsildar ve icra memurlarınca başka muhasebe birimleri adına yapılan tahsilatta alındının bir nüshası muhasebe işlem fişi ekinde adına tahsilat yapılan muhasebe birimine (muhasebe yetkilisi mutemedi alındısında bir nüshası alındıyı düzenleyen yetkilinin bağlı bulunduğu birime) gönderilir.

Muhasebe yetkilisi mutemetlerince yapılan tahsilat, tarih ve alındı seri ve sıra numarasıyla “Muhasebe Yetkilisi Mutemetleri Kasa Defteri”[16] ne işlenir. Mutemetler tarafından yapılan tahsilat, miktarı ne olursa olsun en geç 7 günde bir ve her halde mali yılın son iş gününde kurum veznesine yatırılır. Ancak, yapılan tahsilat, Maliye Bakanlığınca tespit edilen miktara ulaştığında, 7 günlük süre beklenilmeksizin derhal teslim edilir. Muhasebe mutemetlerince çekle tahsilat yapılması durumunda, çekin en geç ertesi işgünü içinde vezneye verilmesine dikkat edilir.

Tahsildar ve icra memurlarının, tahsildar alındıları ile yaptıkları tahsilat, “Tahsildar ve İcra Memurları Tahsilat Bordrosu”[17] ile vezneye yatırılır. Üç nüsha olarak düzenlenen bordronun birinci nüshası tahsilata ait alındılarla birlikte vezneye, ikinci nüshası tahsildar ve icra memurlarının bağlı bulundukları servis şefine verilerek, tahsildar ve icra memurları adına açılacak dosyalarda tarih sırasına göre saklanır; üçüncü nüsha ise tahsilatı yapan icra memuru veya tahsildarda kalır.

Düzenlenen belgeler ve bordrolar, yazının ekinde sunulan tabloda ayrıca verilmiştir.

5. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin hesapları, muhasebe yetkililerince, Muhasebe biriminin vezne ve ambarlarında para ve değerleri alıp veren muhasebe yetkilisi mutemetlerini her 15 günde en az bir defa, belirsiz günlerde, muhasebe birimi dışında bir günden fazla süreyle görev yapan tahsildarlar ile icra memurlarını her iki ayda en az bir defa ve her tahsilattan dönüldüğü günü takip eden on gün  içinde, kontrol edilir.[18]

Diğer taraftan, muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerince nakden ve mahsuben yapılan tahsilat, iade ve göndermeler muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defterine kaydedilir. Ay sonlarında bu defterin bir nüshası tahsilat ve ödemelere ilişkin belgelerle birlikte bağlı bulunulan muhasebe birimine verilir. Muhasebe birimince, muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defteri muhteviyatının ekli belgelere ve muhasebe yetkilisi mutemedince tutulan diğer ilgili yardımcı defter kayıtlarına uygunluğu görüldükten sonra gerekli muhasebeleştirme işlemleri yapılır[19].

Muhasebe birimlerinin vezne ve ambarlarında bulunan hazır değerler, değerli kağıtlar, menkul kıymet ve varlıklar ile teminat mektupları gibi değerler, mali yılın son günü itibarıyla muhasebe yetkilisinin veya yetki devrinde bulunduğu yardımcısının başkanlığı altında, ilgili muhasebe yetkilisi mutemedinin katılacağı ve en az üç kişiden oluşan kurul tarafından sayılır.

Yıl sonunda yapılan sayımlarda; kasa ve bankada bulunan para mevcudu, alınmış ancak henüz tahsil edilmemiş çekler, kamu idaresine ve kişilere ait menkul kıymet ve varlıklar, teminat mektupları, değerli kağıtlar için ayrı ayrı olmak üzere tutanak düzenlenir ve sayım kurullarınca imzalanır. Tutanaklarda gösterilen sayım sonuçları, yardımcı defter ve muhasebe kayıtları ile karşılaştırılır.[20]

6. Belediyelerde Görev Yapan Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Sorunları

Yazımızın ikinci bölümünde de belirtildiği üzere, belediyelerde görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerini doğrudan ilgilendiren üç yönetmelik bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz 5018 sayılı Kanun’un 61.maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmeliktir. Söz konusu yönetmeliğin 20.maddesinde “Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hususlarda kamu idarelerinin tabi oldukları muhasebe yönetmeliklerindeki usul ve esaslar uygulanır.” denilmekle birlikte, konu hakkında yürürlükte bulunan düzenlemelerin birbiri ile çatışması uygulayıcıları da zora sokmaktadır.

Kaldı ki aşağıda belirtilen hususlarda belediyelerin hangi düzenlemeyi esas alacağı konusunda fikir birliğine varılamamış, standartlaşma sağlanamamış ve uygulama birliği bozulmuştur. Örnek olarak;

–     Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7.maddesinde, “Yukarıdaki süreler beklenmeksizin yatırılacak miktarı belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idareleri için ise üst yöneticiler yetkilidir.” hükmü Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesindeki “Ancak, yapılan tahsilat, Maliye Bakanlığınca tespit edilen miktara ulaştığında, 7 günlük süre beklenilmeksizin derhal teslim edilir.” hükmü ile çelişmektedir.

–     Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 9.maddesinde, “Kasada bulundurulacak azami para miktarı, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri  için Bakanlıkça, kapsamdaki diğer kamu idareleri için ise ilgili kamu idaresinin üst yöneticisi tarafından belirlenerek duyurulur.” hükmü Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesindeki “Bir gün içerisinde tahsil edilen paralardan, ertesi gün kasadan yapılacak ödemeler için Maliye Bakanlığınca belirlenen limit alıkonularak fazlası, düzenlenecek teslimat müzekkeresi ile bankaya yatırılır.” hükmü ile çelişmektedir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde “Muhasebe birimlerince yapılacak tahsilat ve veznelere teslim edilen değerler karşılığında aşağıda belirtilen alındılar kullanılır. Alındının şekli, basımı ve kullanılmasında Maliye Bakanlığınca genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için belirlenen esas ve usuller uygulanır.” denilmektedir. Bu alındıların basımı ve dağıtımı konusunda sözü edilen belirleme, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 27/06/2005 tarih ve 19 numaralı Alındı Belgesi hakkında Genelgesi ile 27/12/2005 tarih ve 19/2 sayılı yine aynı konulu Genelgesinde yapılmıştır. Buna göre “Söz konusu Alındı Belgesinin basımı Genel Müdürlüğümüzce yaptırılacak ve saymanlıklara dağıtılmak üzere Defterdarlık Muhasebe Müdürlüklerine teslim ettirilecektir.” denilmek suretiyle alındıların basımı ve dağıtımına ilişkin esaslar belirlenmiştir. Ancak mahalli idarelerce yukarıdaki hükümler uygulanmamaktadır.

– Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 25.maddesi tahsilat makbuzların şeklini vermektedir. Söz konusu maddede “Tahsil edilen para mukabilinde mükellefe verilecek makbuzlar (Numune 1) de gösterildiği şekilde tertip olunur.” denilerek örnek form da verilmiştir. Buna karşın muhasebe yönetmeliklerinde tahsilatların türüne göre makbuz şekli farklı bir şekilde belirlenmiştir.

–     Yine Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 12.maddesi ile tahsil müzekkeresi (numune 3 olarak Yönetmelik eki) ve teslimat müzekkeresi (numune 4 olarak) belirlenmesine karşın bu formlar muhasebe yönetmeliği karşısında uygulama imkanı kalmamıştır. Söz konusu Yönetmeliğin 12.maddesinde ifade edilen tahsildar irsaliyesi (numune 2 olarak) ise değişen mevzuat kapsamında kullanılmamaktadır.

–     Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 20.maddesi gereği “defatir tarifnamesinin tarif ettiği veçhile bir vezne defteri” düzenlenmesi veya 22.maddesi kapsamında kasanın günlük sayımı sonucu iki nüsha tutanak ile tadat heyeti tarafından imzalanması da belediyelerimizde uygulanmamaktadır.

–      Diğer taraftan yine Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 25.maddesinde “Makbuz aslında Damga Resmi Kanunu gereğince damga pulu yapıştırılarak kanunun tarifatı ve veçhile iptal olunur. Pul bedeli mükellefe aittir.” Şeklinde yer alan hüküm mevzuattaki değişmeler nedeniyle geçerli değildir.[21]

Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkünüdür. Ancak yukarıdaki örnekler yoluyla uygulayıcılarının ne kadar zor durumda kaldığını göstermektedir.

7. Sonuç

Belediyelerde görev yapmakta olan muhasebe yetkili mutemetlerinin görevlerini mevzuata uygun yürütmeleri oldukça önemlidir. Mevzuatın yetersiz olması, uygulama birliğini bozmaktadır. Birbiriyle çatışan veya güncellenmeyen mevzuat düzenlemeleri, uygulamada fiili durumları beraberinde getirmektedir.

Kontrol faaliyetleri ise sistematik ve disiplinli bir yaklaşımla kurulması gerekmektedir. Tahsilat işlemleri, birden fazla personelin sorumluluğunda ve zincirleme denetimde yapılması gereken faaliyetlerdir. Süreçte yer alan bir personelin hatalı, eksik veya usulsüz işlemleri, bu işlemleri denetlemek ve kontrol etmekle görevli personel için oldukça önemli riskler doğurabilmektedir.

Dolayısıyla, belediyelerin iç sistemlerinde etkin, işlevsel ve iyi tasarlanmış kontrol faaliyetlerine ihtiyaç bulunmaktadır.

Belediye tahsilat işlemlerine yönelik önerilerimiz aşağıda yer almaktadır:

–       Hangi görevlinin hangi işlemi denetleyeceği kontrol listeleri ile açık ve net olarak belirlenmelidir.

–       Muhasebe yetkilisi veya denetimle görevlilerin belirsiz zamanlarda yapacaklarını denetimleri aksatmamaları yerinde olacaktır.

–       Belirli sürelerde tahsilat işlemlerinde rotasyon uygulanmalıdır.

–       Tahsilat ve belge düzeni hakkında, ilgili personele ayrıntılı eğitimler verilmelidir.

–       Kullanılan muhasebe veya tahsilat yazılımları, kamu mali mevzuatının gerektirdiği güncellikte çalışmalıdır.

–       Elden tahsilat işlemleri mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.

–       Çapraz kontroller yapılması veya bazı tahsilat işlemlerinde mükellef nüshalarının kontrol edilmesi sağlanmalıdır.

BELEDİYE TAHSİLAT İŞLEMLERİ

Kontrol Listesi

Sıra No

Kontrole Tabi Kural

Yasal Dayanak

Kontrol Yöntemi

Uygun (U) / Uygun Değil (UD)

Açıklama

Hukuki Normlara Göre

1

Ödeme, alacaklı tahsil dairesinin salahiyetli ve mesul memurları tarafından verilecek makbuz karşılığı yapılır.

6183 Sayılı AATUHK 40/1

2

Makbuz karşılığı yapılmıyan ödemelerle selahiyetli ve mesul memurlardan başkalarına yapılan ödemeler amme alacağına mahsup edilemez.

6183 Sayılı AATUHK 40/3

3

Amme alacaklarının tahsilinde kullanılan makbuzların şeklini ilgili amme idareleri tayin eder.

6183 Sayılı AATUHK 40/4

4

Bankalarca tahsil edilen veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi gereken paraların T.C. Merkez Bankasına aktarılması süresi, tahsil edildikleri tarihten itibaren azami 7, kredi kartı ile yapılan ödemelerde, işlem tarihini takip edene günden itibaren azami 20, postaneler vasıta kılınmak suretiyle yapılan ödemelerde, yapılan ödemelerin ilgili vergi dairelerine intikal ettirilme süresi, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren azami 10 gündür

6183 Sayılı AATUHK 41/3

5

Bankalarca tahsil edilen veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi gereken paralar süresinde T.C. Merkez Bankasına aktarılmadığı, postaneler vasıtasıyla yapılan ödemeler süresinde vergi dairelerine intikal ettirilmediği takdirde, sözkonusu amme alacağı, tahsilatı yapan bu kuruluşlardan gecikme zammı tatbik edilmek suretiyle tahsil edilir

6183 Sayılı AATUHK 41/5

6

Çekler tahsil dairesine, postaya veya bankaya verildiği tarihle veya en çok bir gün evvelki tarihle tanzim edilmiş olmalıdır. Daha eski tarihli çekler kabul edilmez.

6183 Sayılı AATUHK 43

7

41 inci maddeye göre yapılan ödemelerde çekin tahsil dairesine veya bankaya verildiği, paranın bankaya veya postaneye yatırıldığı, banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile yapılan ödemelerde işlemin kartla yapıldığı, münakale emri üzerine paranın tahsil dairesi hesabına geçtiği gün ödeme yapılmış sayılır

6183 Sayılı AATUHK 44

7/1

“bankalarca vergi tahsilatı yapılması esnasında vergi tahsil alındısının düzenlenmesi zorunlu olup, 2001/6 dönemine ait Gelir Stopaj Vergisi ödemenize ilişkin vergi tahsil alındısının ………..Vergi Dairesine ibraz edilmemesi durumunda söz konusu borca mahsup işleminin yapılması mümkün bulunmamaktadır.”

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 29.12.2008*14061 özelgesi

7/2

(…adı geçen banka şubesince yukarıda belirtilen şekilde tahsilat yapılmadığından (dairenize ‘Vergi Tahsil Alındısı’ ibraz edilmediğinden), söz konusu tahsilatın, protokole göre yapılmış bir tahsilat olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır)

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 15.04.2008*04844 sayılı özelgesi

8

Hususi tahsil şekilleri konusunda Maliye Bakanlığının belirlemelerine dikkat edilmesi

Seri A Sıra No 1 Tahsilat Genel Tebliği’nin(Resmi Gazete: Sayı:26568 tarih:30/06/2007)- Seri A Sıra No 3 Tahsilat Genel Tebliği (Resmi Gazetede 19/07/2008 tarih ve 26941sayılı)

9

Tahakkuk belgelerine dayanılarak yapılan vergi ve benzeri tahsilat karşılığında “Vergi Dairesi Alındısı” (Örnek:42) düzenlenir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği 50.madde

10

Vergi tahsilatları dışında, muhasebe birimlerince nakden veya çekle yapılan her türlü tahsilat, veznelere teslim edilen tahvil, hisse senedi ve hazine bonosu gibi menkul kıymet ve varlıklar ve kıymetli ayniyat, banka teminat ve garanti mektubu ile şahsi kefalete ilişkin belgeler karşılığında iki nüsha “Alındı Belgesi” (Örnek: 41) düzenlenir.

11

Mükellefler adına emanete alınmış tutarlardan vergi veya diğer borçlarına mahsubu gerekenler ve mahsuben yapılan diğer tahsilat için “Mahsup Alındısı” (Örnek: 43) düzenlenir.

12

Tahsildarlar tarafından yapılan tahsilat için alındı Tahsildar alındısı (Örnek-45 )

13

tahsildar alındısı ile yapılan tahsilat dışındaki muhasebe yetkilisi mutemedi tahsilatında Muhasebe yetkilisi mutemedi alındısı (Örnek-46)

14

Bir gün içinde nakden tahsil olunan her türlü vergi, resim, harç ve fon gibi gelirler ile diğer tahsilat yardımcı hesaplar itibarıyla tahsilat bordrosuna Tahsilat-takipli alacaklar tahsilat-tahakkuk bordrosu (Örnek-40)

15

Tahakkuk servislerince günlük olarak düzenlenip tahakkuk kaydının yapılması için muhasebe servisine verilen tahakkuk bordroları iki nüsha düzenlenir.

16

Bir gün içerisinde tahsil edilen paralardan, ertesi gün kasadan yapılacak ödemeler için Maliye Bakanlığınca belirlenen limit alıkonularak fazlası, düzenlenecek teslimat müzekkeresi ile bankaya yatırılır. Teslimat müzekkeresi (Örnek-44)

17

Muhasebe yetkilisi mutemetlerince yapılan tahsilat, tarih ve alındı seri ve sıra numarasıyla “Muhasebe Yetkilisi Mutemetleri Kasa Defteri” (Örnek-47)

18

Tahsildar ve icra memurlarının, tahsildar alındıları ile yaptıkları tahsilat, tahsildar ve icra memurları tahsilat bordrosu ile vezneye yatırılır. (Örnek-48)

19

Muhasebe yetkilisi mutemedi olarak seçilen görevlinin adı, soyadı, görev yeri, unvanı ve imza örneği ile görev ve yetkileri ilk görevlendirmede muhasebe yetkilisine yazılı olarak bildirilir.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 5.madde

20

Kefalete tabi tutulan muhasebe yetkilisi mutemetlerinin aylığından kesilen aidatlar mevzuatında öngörülen sürede ilgili kefalet sandığı hesabına ödenir.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 6.madde

21

Muhasebe birimi hizmet binası dışında veya muhasebe biriminin bulunduğu yerin belediye hudutları dışında görevlendirilen muhasebe yetkilisi mutemetleri tarafından yapılan tahsilatın, özel mevzuatında aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, miktarı ne olursa olsun en çok yedi, ve her halde mali yılın son iş gününde muhasebe biriminin veznesine veya banka hesabına yatırılması zorunludur.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 7.madde

22

Muhasebe birimi dışında görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerince çekle tahsilat yapılması durumunda, çekin en geç ertesi iş günü içinde muhasebe biriminin veznesine teslim edilmesi zorunludur.

23

Muhasebe yetkilisi tarafından, muhasebe biriminin vezne ve ambarlarında para ve değerleri alıp veren muhasebe yetkilisi mutemetlerini her onbeş günde en az bir defa, belirsiz günlerde,

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 8.madde

24

Muhasebe yetkilisi tarafından, muhasebe birimi dışında bir günden fazla süreyle görev yapan tahsildarlar ile icra memurlarını her iki ayda en az bir defa ve her tahsilattan dönüldüğü günü takip eden on gün içinde,

25

Kasa defteri günü gününe işlenir. Her günün sonunda kasa defterinin açıklama bölümüne borç ve alacak sayfaları toplamı ile ikisi arasındaki farkı yazılır. Kasa mevcudu veznedar tarafından sayılır ve muhasebe yetkilisince kontrol edilir. Kasa mevcudunun defter ve kayıtlara uygunluğu görüldükten sonra kasa defterinin açıklama bölümü sorumlu veznedar ve muhasebe yetkilisi tarafından imzalanır.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 9.madde

26

Görev ve yetki yazısı ibraz edilmesine rağmen üzerindeki para ve değerler ile kullandığı alındıların kendisinde kalan nüshalarını ibraz etmeyen veya kontrolünü engelleyen muhasebe yetkilisi mutemetleri üç gün içinde bağlı olduğu muhasebe yetkilisine; istenilen kontrolleri hiç yapmayan veya gereği gibi yapmayan görevliler, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde Bakanlığa, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde ilgili üst yöneticiye bildirilir.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 13.madde

27

Alındılar, Bakanlıkça verilen özel izinler dışında; veznece yapılan tahsilat ve teslim almalarda en az iki, vezne dışında yapılan tahsilat ve teslim almalarda üç nüsha olarak düzenlenir. Birinci nüshası para veya değeri teslim edene verilir. Üç nüsha düzenlenen alındıların ikinci nüshası dairesine verilir.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 14.madde

28

Muhasebe biriminin veznesinde yapılan tahsilat için veznedar tarafından kasa defteri tutulur. Muhasebe birimi dışında yapılan tahsilat, iade ve göndermeler için ise muhasebe yetkilisi mutemetliklerince, muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defteri ve ilgili diğer defterler tutulur. Tahsildar ve icra memurlarınca yapılan tahsilatlar için, muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defteri yerine tahsildar ve icra memurları tahsilat bordrosu düzenlenir.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 15.madde

29

Muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerince nakden ve mahsuben yapılan tahsilat, iade ve göndermeler muhasebe yetkilisi mutemetleri kasa defterine kaydedilir. Ay sonlarında bu defterin bir nüshası tahsilat ve ödemelere ilişkin belgelerle birlikte bağlı bulunulan muhasebe birimine verilir.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 16.madde

30

Muhasebe birimlerinin vezne ve ambarlarında bulunan hazır değerler, değerli kağıtlar, menkul kıymet ve varlıklar ile teminat mektupları gibi değerler, mali yılın son günü itibarıyla muhasebe yetkilisinin veya yetki devrinde bulunduğu yardımcısının başkanlığı altında, ilgili muhasebe yetkilisi mutemedinin katılacağı ve en az üç kişiden oluşan kurul tarafından sayılır.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 16.madde

31

Yıl sonunda yapılan sayımlarda; kasa ve bankada bulunan para mevcudu, alınmış ancak henüz tahsil edilmemiş çekler, kamu idaresine ve kişilere ait menkul kıymet ve varlıklar, teminat mektupları, değerli kağıtlar için ayrı ayrı olmak üzere tutanak düzenlenir ve sayım kurullarınca imzalanır.

32

İzin, hastalık gibi nedenlerle iki aydan daha kısa süreli ayrılmalarda, kasa defterinin günlük toplamı alınarak veznede bulunması gereken para, eski muhasebe yetkilisi mutemedi tarafından yeni muhasebe yetkilisi mutemedine devredilir ve deftere açıklama yapılarak, muhasebe yetkilisi ve muhasebe yetkilisi mutemedi tarafından imzalanır. Bu işlem veznede bulunan diğer değerler için de yapılır.

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 16.madde

33

İki aydan daha uzun süreli geçici ayrılmalar veya kesin ayrılmalarda, kasa defteri ile vezne ve ambarlarda muhafaza edilen diğer değerlere ilişkin yardımcı defterlerin toplamı alınarak vezne ve ambarlarda bulunması gereken para ve değerler, yardımcı defterlerle birlikte eski muhasebe yetkilisi mutemedi tarafından yeni muhasebe yetkilisi mutemedine devredilir. Yapılan bütün devir işlemleri, kasa defteri ve diğer yardımcı defterlerin ilgili sayfasına gerekli açıklamalar yazılarak gösterilir ve ilgili yeni ve eski muhasebe yetkilisi mutemetleri ile muhasebe yetkilisi tarafından imzalanır. Ayrıca, yapılan devirler ayrıntılı olarak tutanağa kaydedilir ve ayrılan muhasebe yetkilisi mutemedine bu devir tutanağının onaylı bir örneği verilir.


[1] Tanım, 31/12/2005 tarih ve 26040 sayılı (3.Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan “Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 3.maddesinden alınmıştır.

[2] Resmi Gazete Tarihi: 31.12.2005, Resmi Gazete Sayısı: 26040

[3] Resmi Gazete Tarihi: 10.03.2006, Sayısı: 26104

[4] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 120.Alınan Çekler Hesabının açıklandığı 52. ve 53. Maddeleri ile sayımlarla ilgili 450.maddesinde muhasebe yetkilisi ile ilgili hükümler bulunmaktadır.

[5] 21/03/1958 tarih ve 9864 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Belediye Tahsilat Talimatnamesi”, 13/0171993 tarih ve 21464 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile adı “Belediye Tahsilat Yönetmeliği” olarak değiştirilmiştir.

[6] Bu kural hem 5018 sayılı Kanun’un 5.maddesinde hem de Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin 5.maddesinde yer almaktadır.

[7] Hususi İdareler ve Belediyeler  Kefalet Sandığı Nizamnamesi, Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 03/02/1935, No: 2/1942, Dayandığı Kanunun Tarihi:02/06/1934, No: 2489, Yayımlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: 16/02/1935, No: 2931 Yayımlandığı Düsturun Tertibi: 3, Cildi: 16,

[8] Ayrıntılı bilgi için bakınız http://www.icisleri.gov.tr/default.icisleri_2.aspx?content=108

[9]  Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:42

[10] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:41

[11] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:43

[12] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:40

[13] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:44

[14] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:44

[15] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:46

[16] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:47

[17] Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği, Örnek:48

[18] Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, md.8

[19] Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, md.16

[20] Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, md.17

[21] 11/12/1985 tarih ve 18955 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3239 sayılı Kanun ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda değişiklik yapılmış, tahsilat makbuzlarına damga pulu yapıştırılmamakta ve pul bedelleri mükellef tarafından karşılanmamaktadır.